Rüyada para saymak, Zen Budizmi’nin doğrudan deneyime verdiği değerle bakıldığında, zihnin mevcut ana odaklanma çabası ve içsel bir uyanıklık hali olarak sezilebilir. Para, gündelik hayatta değer, değişim ve sahip olma arzusuyla ilişkilendirilirken, Zen perspektifinde bu sembol, sahip olunanları değil, anın kendisini saymayı, her nefeste uyanık kalmayı işaret edebilir. Rüyada para saymak, zihnin sürekli hesap yapan, değerlendiren ve yargılayan doğasını yansıtabilir; oysa Zen, bu hesaplamaların ötesine, saf bir farkındalığa uzanmayı önerir. Bu rüya, bilinçaltında biriktirdiğin düşünceleri, hatıraları ya da arzuları ayıklama sürecinin yansıması olabilir. Tıpkı Zen uygulamalarında olduğu gibi, para saymak zaman zaman zihnin kendini meşgul ettiği geçici bir uğraştır; gerçek huzur ise aradaki boşlukta, sessizlikte ve hiçbir şey yapmamanın enginliğinde bulunur. Para burada bir sembol olarak, dışsal değer arayışını değil, içsel tatmini arama ihtiyacını temsil eder. Rüyada para saymak, zihnin kendi değerini dışsal ölçütlerle sınamaya çalıştığında ortaya çıkan gerilimi ve içsel huzursuzluğu da açığa çıkarabilir. Kültürel olarak para, güvence ve toplumsal başarı anlamı taşır. Ancak Zen bakışında, bu sembolün ardındaki boşluğa eğilmek gerekir: Saydığın her bir para aslında zihin tarafından yaratılan bir düşüncedir ve gerçek anlamda sahip olunan hiçbir şey yoktur. Rüyada para saymak, bu geçiciliği, zihnin değerlendirme alışkanlığını ve sahip olma isteğini fark etmeni sağlar. Bu rüyada önemli olan, saymanın kendisinde uyanan farkındalık ve o anın doğrudan yaşanmasıdır. Psikolojik açıdan rüyada para saymak, bilinçte bir şeyleri kontrol altında tutma ve düzenleme isteğinin göstergesidir. Zen yaklaşımı ise, zihnin bu düzenleme çabasını bırakıp, anın ve boşluğun doğrudan deneyimine açılmayı öğütler. Her bir para, geçmiş ya da geleceğe ait düşünceleri simgelerken, Zen’in önerdiği saf varoluş hali, bu düşüncelerin arasındaki boşlukta bulunur. Rüyada para saymak, bu nedenle, kendi zihninin işleyişini sezgisel olarak gözlemlemeni ve her şeyin özünde bir boşluk, mu hali taşıdığını hatırlatır.