Rüyada para saymak, Jacques Lacan’ın yapısalcı psikanalitik yaklaşımına göre ele alındığında, yalnızca maddi arzuların bir yansıması olmakla kalmaz, aynı zamanda öznenin dil yapısı üzerinden bilinçdışında işleyen sembolik düzenin de bir ürünü olarak değerlendirilir. Lacan’a göre rüyada görülen para, yalnızca ekonomik değeri temsil etmez; aynı zamanda öznenin arzu nesnesi ile olan mesafesini, eksiklik duygusunu ve kimlik arayışını sembolize eder. Dilin bilinçdışındaki yapılandırıcı rolüyle birlikte, para saymak eylemi, öznenin kendi değerini, toplumsal kabulünü ve eksik olanı arama sürecini gösterir. Rüyada para saymak, simgesel olarak “değer” kavramı etrafında dönerken, kişinin kendilik algısı ve başkalarıyla olan ilişkisiyle de doğrudan bağlantılıdır. Lacan’ın ayna evresi kavramı burada önemli bir yer tutar; çocuk, ayna karşısında ilk kez kendi bütünlüğünü fark ederken, eksikliğin ve arzulanan bütünlüğün daima bir yanılsama olduğunu keşfeder. Para saymak, bu bağlamda, öznenin kendi bütünlüğünü veya eksik kalan yanını sembolik olarak tamamlama arzusunu yansıtabilir. Çünkü para, toplumda statü, güç ve değerle özdeşleştirildiği için, bilinçdışında da bu anlamları taşır ve rüya yoluyla kendini gösterir. Kültürel açıdan bakıldığında, para saymak rüyası çoğu zaman başarı, güvence veya kayıp korkusuyla ilişkilendirilebilir. Ancak Lacan’a göre, sembolün kültürel anlamından ziyade, rüya gören kişinin bilinçdışı arzusuyla bağlantısını analiz etmek önemlidir. Rüyada para saymak, öznenin “arzu edilen” ile arasındaki mesafeyi ölçme, eksikliğini gidermeye çalışma ve kendi değerini yeniden tanımlama ihtiyacının bir dışavurumu olabilir. Bu süreçte dilin ve sembollerin işlevi, bilinçdışında bastırılan arzuların rüya formunda ortaya çıkmasına olanak tanır. Psikolojik olarak ise, para saymak eylemi kişinin sahip olduklarını kontrol etme, kendine güven duyma ya da eksik hissettiği bir alanı telafi etme çabasıyla ilişkilendirilebilir. Lacan’ın yapısalcı bakış açısı, rüyada para saymanın yalnızca maddi kaygılar değil, aynı zamanda kimlik, aidiyet ve arzu gibi çok katmanlı psikodinamik süreçlerle ilgili olduğunu vurgular. Rüyada para saymak, öznenin sembolik düzende kendini konumlandırma ve arzu ettiği “tamamlanmaya” ulaşma yolunda, bilinçdışının dilsel ve simgesel işlemleriyle şekillenir. Bu nedenle, para saymak rüyası yalnızca dışsal anlamlarıyla değil, öznenin içsel dünyasında yer alan eksiklik ve arzu dinamikleriyle birlikte ele alınmalıdır.