Freud’un psikanalitik yaklaşımıyla incelendiğinde, bastırılmış arzuların ve çocukluk deneyimlerinin sembolik bir ifadesi olarak dikkat çeker. Baklava, tatlı ve dikkat çekici yapısıyla, genellikle haz ve zevk arayışını simgeler. Freud’a göre rüyada baklava görmek, kişinin bilinçaltında yatan, doyum ve tatmin ihtiyacıyla bağlantılıdır. Bu ihtiyaç, çocukluk dönemine uzanan, özellikle anneyle olan ilk ilişkilerin ve ağız dönemi arzularının bir yansıması olarak ortaya çıkabilir. Tatlı yiyecekler, oral döneme dair özlemleri ve güven arayışını simgelerken, baklava gibi gösterişli tatlılar ise, sosyal kabul görme, beğenilme ve övgü alma isteğiyle de ilişkilendirilebilir. Baklava, katmanlı yapısıyla aynı zamanda karmaşık duyguları ve bastırılmış dürtülerin üst üste binmişliğini temsil edebilir. Bu katmanlar, insan ruhunun derinliklerinde saklı kalan, dışa vurulamayan cinsel ya da agresif dürtülerin örtük anlatımıdır. Özellikle baklavanın paylaşılması veya başkalarıyla yenmesi, kişinin çevresine karşı duyduğu rekabet, kıskançlık ya da sahiplenme duygusunun bir yansıması olabilir. Freud’un Oedipus kompleksiyle açıkladığı çocukluk dönemi çatışmalarının, rüyada baklava görmek yoluyla sembolik olarak tekrarlandığı düşünülebilir. Toplumsal açıdan baklava, aile içi kutlamalar ve özel günlerle ilişkilendirilir. Bu bağlamda, rüyada baklava görmek kişinin aile bağları, güven duygusu ve aidiyet arayışını da gündeme getirebilir. Kültürel olarak baklava, bolluk, bereket ve mutlulukla özdeşleştiğinden, bu tür bir rüya gören kişinin bilinçaltında güvenli bir ortam arayışı ya da geçmişte yaşanmış aile içi sıcaklık özlemi tetiklenmiş olabilir. Rüyada baklava görmek, sadece damak tadına duyulan bir arzu değil, aynı zamanda psikolojik derinlikte, çocukluk kökenli çatışmaların ve bastırılmış dürtülerin sembolik bir dışavurumudur. Baklava, rüyalarda sıklıkla haz, ödüllendirilme ve tatminin temsilcisi olarak karşımıza çıkar. Tatlı olan her şey gibi, bastırılan cinsel arzular, sevgi ihtiyacı veya öfkenin şekil değiştirerek sembolik bir biçimde ortaya çıkmasını sağlar. Freud’un yaklaşımında, rüyada baklava görmek bireyin bilinçaltında saklı kalmış olan, çoğu zaman yüzeyde görünmeyen duygusal çatışmaların ve arzuların işaretidir. Bu sembolün ortaya çıkışı, kişinin kendisini daha yakından tanımasına ve içsel dünyasında çözülmeyi bekleyen meselelerle yüzleşmesine olanak tanır.