Jacques Lacan’ın yapısalcı psikanalitik yaklaşımına göre rüyada kedi sevmek, bilinçdışının sembolik düzeninde çok katmanlı anlamlar taşır. Lacan, rüyaların dil gibi yapılandığını ve sembollerin, öznenin arzusuyla bilinçdışı arasında bir köprü vazifesi gördüğünü ileri sürer. Bu bağlamda, kedi sevmek eylemi, hem arzunun özneyle kurduğu mesafeyi hem de öznenin kendini tanıma sürecini yansıtan bir metafor olabilir. Rüyada kedi sevmek, öznenin hem kendilik imgesiyle kurduğu ilişkiyi, hem de başkalarına gösterdiği şefkatin ardındaki bilinçdışı arzularını temsil eder. Lacan’ın ayna evresi kavramı, çocuğun ilk kez kendi imgesini tanıması ve bu imgeyle özdeşleşmesi sürecini anlatır. Rüyada kedi sevmek, kişinin kendi içsel yansımalarıyla karşılaşması ve bu yansımalarla temas kurma arzusunu gösterebilir. Kedi, kültürel olarak bağımsızlık, içgüdü ve gizemle ilişkilendirildiği için, bu rüya kişinin kendi bağımsızlığına veya bastırılmış arzularına yönelik bir işaret olarak da okunabilir. Kediyi sevmek, öznenin bilinçdışı arzularını yumuşatarak kabul etme ve onları sahiplenme çabasının yansımasıdır. Rüyada kedi sevmek aynı zamanda toplumsal ve kültürel kodların bilinçdışında nasıl işlendiğini gösterir. Kedinin sembolik anlamı, farklı kültürlerde değişiklik gösterse de, genellikle içsel huzur, sezgi ve bireysellikle ilişkilendirilir. Bilinçdışında ise kedi, öznenin ulaşamadığı veya bastırdığı arzularının temsilcisi olabilir. Bu rüya, kişinin arzularıyla yüzleşme ve onları sevgiyle kabul etme sürecinde olduğunu gösterebilir. Lacan’a göre, öznenin arzusu her zaman bir mesafe içerir; rüyada kedi sevmek ise bu mesafenin aşılmasına yönelik bir girişim olarak yorumlanabilir. Kedi sevmek, rüya sahibinin iç dünyasındaki çatışmaları, kendiyle ve başkalarıyla kurduğu ilişkileri çözümleme isteğini sembolize eder. Bu sembol, bilinçdışında saklı kalan duyguların ve arzuların, rüya diliyle gün yüzüne çıkma çabasını gösterir. Lacancı psikanaliz açısından bakıldığında, rüyada kedi sevmek, öznenin bilinçdışıyla sembolik bir temas kurma ve kendi arzularına daha yakın olma arzusunu ortaya koyar. Bu rüya, kişinin kendini ve arzularını daha derinlemesine anlamak için bilinçdışının dilini çözümlerken kullandığı bir metafor işlevi görür.