İmam Gazâlî’nin tasavvufî bakışıyla değerlendirildiğinde, insanın iç dünyasında var olan gizli arzulara, nefiste saklı kalan zaaf ve eksikliklere bir işaret olarak kabul edilir. Solucan, toprağın derinliklerinde yaşayan bir varlık olduğu için, kişinin kalbinde veya bilinçaltında sakladığı duyguları, henüz gün yüzüne çıkmamış düşünceleri temsil eder. Maneviyat yolunda ilerleyen kişi için bu rüya, nefsinin ince yönlerini, farkında olmadan büyüyen kusurları ve tezkiye edilmesi gereken halleri anlamlandırmak açısından önemlidir. Solucan görmek aynı zamanda insanın kendi iç temizliğiyle yüzleşmesi gerektiğine dair bir işarettir. Bu rüya, kişinin ruhsal tekâmül yolunda, kendini arındırma, içsel pislikleri temizleme ve ahlaki olarak olgunlaşma ihtiyacını sembolize eder. Solucan, zahiren küçük ve önemsiz gibi görünse de, toprağı besleyen ve onu verimli kılan bir varlıktır. Bu yönüyle rüyada solucan görmek, insanın nefsinin arka plandaki işleyişine dikkat çekerek, küçük görülen davranışların bile ruhsal gelişimde etkili olabileceğini vurgular. Psikolojik açıdan bakıldığında ise, rüyada solucan görmek genellikle bastırılmış duyguların, çözülmemiş meselelerin ve bilinçaltında kalmış düşüncelerin sembolüdür. Kişinin yaşadığı içsel sıkıntıların, kaygıların veya huzursuzlukların yüzeye çıkmaya başladığı bir döneme girildiğine işaret edebilir. Kültürel olarak ise solucan, bereket ve dönüşümün simgesi olarak kabul edilir. Toprağı dönüştüren bu varlık, insan ruhunun olgunlaşma sürecinde geçirdiği değişime, sabır ve gayretle elde edilen manevi berekete işaret eder. Sonuç olarak, rüyada solucan görmek, İmam Gazâlî’nin ahlaki ve tasavvufî öğretileri ışığında, kişinin nefsiyle yüzleşmesi, içsel dönüşümünü başlatması ve ahlaki anlamda arınmaya yönelmesi gerektiğini haber verir. Bu rüya, kişinin manevi yolculuğunda dikkatli olması, küçük kusurlarını dahi göz ardı etmeden, sürekli bir tezkiye ve tekâmül halinde bulunmasının gerekliliğini hatırlatır.