Jungçu psikoloji perspektifinden bakıldığında, bireyleşme süreci ve benliğin keşfi için önemli bir sembol olarak ele alınır. Köpek balığı, bilinçaltında saklı güçlü içgüdülerimizi, bastırılmış korkularımızı ve kimi zaman gölgede kalan, henüz entegre edilmemiş yönlerimizi temsil edebilir. Bu rüya, bireyin kendi ruhsal derinliklerine cesurca bakma çağrısıdır; köpek balığının tehditkâr ve yabancı doğası, karşılaşmaktan kaçınılan ya da bastırılan gölge yönleriyle yüzleşmenin gerekliliğine işaret eder. Rüyada köpek balığı görmek, benliğin oluşumu ve içsel bütünlüğe ulaşma yolunda, kişinin bilinçdışı içeriğiyle temas kurma ihtiyacını vurgular. Jung’a göre, köpek balığı aynı zamanda kolektif bilinçdışında yer alan arkaik ve evrensel bir figürdür. İnsanlık tarihi boyunca deniz canlıları, özellikle de tehlikeli olanlar, insanın hayatta kalma içgüdüsüyle bağlantılı olarak kültürel mitlerde ve masallarda yer almıştır. Rüyada köpek balığı görmek, bu kolektif korkuların ve yaşamsal enerjilerin kişisel düzeyde nasıl deneyimlendiğini ortaya çıkarmak için bir fırsat sunar. Anima veya animus gibi içsel karşıt yönlerle yüzleşirken, köpek balığı sembolü çoğu zaman bu yönlerin tehditkâr, öngörülemez ya da kontrol edilemeyen taraflarını temsil edebilir. Köpek balığı figürü, aynı zamanda personanın ötesine geçme, gerçek benlikle yani Self’le temas kurma sürecinde karşılaşılan engelleri ve sınavları da simgeler. Rüyada köpek balığı görmek, güçlü duyguların, bastırılmış arzuların ya da çözülmemiş çatışmaların bilinçdışından yüzeye çıkmak üzere olduğunu gösterebilir. Bu hayvanın suyun derinliklerinde gizlenmesi, kişinin kendi iç dünyasının karanlık ve henüz keşfedilmemiş bölgelerine dalma gerekliliğini ima eder. Rüyayı gören kişi için bu süreç, kişilik entegrasyonu ve içsel dönüşümün doğal bir parçası olarak, korku ve tehdit hissinin ötesine geçmeyi, gölgeyle sağlıklı bir ilişki kurmayı gerektirir. Rüyada köpek balığı görmek, kültürel olarak da güç, tehdit ve hayatta kalma temalarıyla ilişkilendirilir. Pek çok toplumda köpek balığı, ölüm ve yeniden doğuşun, aynı zamanda yaşamın tehlikeleriyle baş etmenin sembolüdür. Jungçu anlamda bu rüya, bireyin kendi yaşamının zorluklarını, bilinçdışının derin güçlerini ve potansiyelini fark edip dönüştürmesi için bir çağrıdır. Köpek balığı, bir dönüşümün başlangıcında kişinin karşılaşabileceği, dönüştürülmesi gereken ilkel kuvvetleri temsil eder ve bu karşılaşmanın sonunda benliğin daha bütünleşmiş bir haline ulaşılması mümkündür.