Jung’un gölge arketipi perspektifinden bakıldığında, rüyada regl olmak, bireyin bastırılmış duyguları, kabul edilmemiş yönleri veya toplumsal olarak ayıp sayılan dürtüleriyle yüzleşmesini sembolize edebilir. Regl, birçok kültürde hem tabu hem de kutsal bir döngü olarak görülür; bu nedenle rüyada regl olmak, içsel çatışmaların, utanılan ya da saklanan tarafların yüzeye çıkışının sembolik bir ifadesi olabilir. Gölge arketipi, kişinin kendinde görmek istemediği ve bilinçaltına ittiği özellikleri içerir; rüyada ortaya çıkan regl sembolü, gölgenin kabulü için bir davet niteliği taşıyabilir. Psikolojik açıdan bakıldığında, rüyada regl olmak, kişinin duygusal yüklerinden arınma, kendini yenileme veya olgunlaşma sürecini simgeler. Bu tür bir rüya, bireyin içsel bütünleşme yolunda önemli bir adım attığını gösterebilir; çünkü gölgeyle yüzleşmek, onunla barışmak ve kabullenmek, psikolojik dengeyi sağlamak için gereklidir. Rüyanın getirdiği rahatsızlık veya utanç duyguları, gölgenin kabul edilmemiş yönlerinin ortaya çıkışından kaynaklanır ve bu da kişinin kendisiyle daha derin bir bağlantı kurmasına zemin hazırlar. Kolektif bilinçdışı açısından regl olma, yaşamın doğal döngülerini, kadınlığın evrensel arketipini ve yaratıcı gücü simgeler. Kültürel olarak ise regl, pek çok toplumda gizlenmesi gereken bir durum olarak kodlandığı için, rüyada regl olmak kişinin toplumsal normlara başkaldırısını veya kabul görmeyen yanlarını ortaya koymasını yansıtabilir. Jung’un gölge arketipiyle bağlantılı olarak, bu rüya, bireyin toplum tarafından kabul edilmeyen, bastırılan yönlerinin ifadesiyle ilgilidir; bu yönler, bütünleşme sürecinde önemli bir yer tutar. İçsel bütünleşme süreci, gölgenin kabulüyle mümkün hale gelir; rüyada regl olmak ise bu sürecin sembolik bir göstergesidir. Kişi, rüyasında regl olduğunu gördüğünde, hem kendi biyolojik ritimlerini hem de toplumsal ve psikolojik sınırlarını yeniden değerlendirme fırsatı bulabilir. Gölge arketipiyle yüzleşmek ve onu kabul etmek, bireyin kendini olduğu gibi kabullenmesini, eksiklik ve fazlalıklarıyla barışmasını sağlar. Bu da gerçek anlamda bir içsel dönüşüm ve bütünlük yolculuğunun kapılarını aralar.